Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi’ndeki atölyesinde ekibiyle tasarımlar yaparak hediyelik eşya üreten Sevim, sosyal içerikli “Kadının Gücü”, “Atatürk” ve “Allı Turna” ile Bursaspor’un Arjantinli efsane futbolcusu Pablo Martin Batalla’yı konu alan heykelleriyle tanınıyor.
Sevim, 100. yıla özel yaptığı çalışmada, Atatürk’ün 23 Nisan 1920’de Kurucu Meclis’in üyeleriyle TBMM’nin önünde bir elinde baston, diğer elinde fötr şapkayla halkı selamlayarak verdiği pozu çelik heykelle ölümsüzleştirdi.
Bu çalışmada, Atatürk’ün fotoğraftaki fiziksel özellikleri bilgisayar programları yardımıyla analiz edilerek heykel formunda olması ve çelik dilimler arasındaki boşluklarla bütünlük oluşturması için 1,95 metre boyuna ölçeklendirildi.
Metal dilimleme yöntemiyle yaklaşık 5 ayda yapılan 1 ton 300 kilogram ağırlığındaki 3 boyutlu heykel, Adana Büyükşehir Belediyesinin Cumhuriyet’in 100. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında yarın Seyhan ilçesi Göl Mahallesi Yeni Yol Kavşağı’nda açılacak.
Rıdvan Sevim, daha önce 3 farklı heykelini yaptığı Atatürk serisinde, 4’üncü eserini ortaya çıkarmaktan mutluluk duyduğunu söyledi.
Atatürk’ü işlerken en çok yansıtmak istediğinin O’nun yenilikçi, ileri görüşlü ve vizyoner özellikleri olduğunu belirten Sevim, “Biz de bunu örnek alarak yaptığımız dilimleme karakteriyle Atatürk’ü daha yenilikçi ve modern bir halde sunmak istedik. Dolayısıyla bu teknikte yaptığımız Atatürk eserleri istiyoruz ki ülkemizin her meydanında olsun. Atatürk temalı eserlerimiz İzmir, Çanakkale ve Antalya’dan sonra Adana’da da halka açık olacak. Herkes tarafından görülebilir.” diye konuştu.
“ÇOK KLAS BiR DURUŞU VAR”
Eserlerini herkesin görmesini istediğini vurgulayan Sevim, değişen ve gelişen dünyada bu vizyonu heykellerle başka ülkelerdeki meydanlara da taşımanın gönüllerinden geçtiğini anlattı.
“Atatürk” serisinin çok değerli olduğunu dile getiren metal sanatçısı Sevim, şöyle devam etti:
“İnsanlar tarafından da çok seviliyor çünkü Atatürk’ü bu karakterde görmek çok kıymetli. Atatürk sadece bu açıdan bakılsa bile dünyanın en güzel giyinen ve bu kıyafetleri en kaliteli taşıyan lideri. Bu, bizi çok etkiliyor, biz de eserlerimizde bunu vurgulamaya çalıştık, Atatürk’ün her dönemdeki o çok şık, modern, ileri görüşlü kılık kıyafet tarzını yansıtmaya çalıştık. Ceketi bir başka taşıyor, bastonu bir başka tutuyor, şapkası, bir başka selamlayışı var. Pardösüsü, montu, o kabanı, yeleği, kravatı, çok klas bir duruşu var. Bizim de eserlerimize o vurguyu yansıtmak çok değer katıyor. Metale tabii bunu işlemek çok kolay olmuyor ama konu Atatürk olunca biz de bunu yapmayı çok istiyoruz, güzel ve yorucu bir uğraş oluyor.”
Sevim, “Atatürk” serisindeki her eserin, Türkiye’ye dair önemli bir dönemi vurgulayan fotoğraflardan seçildiğini belirtti.
RİSKİ VE İDDİALI
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’le ilgili bu tür projelerin riskli ve iddialı olduğunu vurgulayan Sevim, “Bu projelere başlamadan önce hangi görselden yola çıkacaksak Atatürk’ün o dönemdeki anatomisini modelliyoruz. Dolayısıyla o dilimlemeye vurduğunuzda Atatürk’e ne kadar benzerse benzesin, tekniğimizde görsel kayba uğruyor ama biz o kadar bunu önemsiyoruz ki her eserin Atatürk’ün bire bir o anki duruşunu yansıtması gerekiyor” dedi.
Rıdvan Sevim, bir Atatürk heykelinin tamamlanmasının en az 4 ay sürdüğünü, sadece modelleme işinin 2 aydan fazla zaman gerektirdiğini bildirdi.
Eserlerindeki ince detaylara değinen Sevim, sözlerini şöyle bitirdi:
“Atatürk’ün anatomisini modellerken ayakkabı numarası, pantolon bedeni, ceketin bedeni ve kesimi hep ölçüyle yapılıyor. Boyu, kullandığı bastonun çap kalınlığı ve uzunluğuna varana kadar defalarca analiz ediyoruz. Hatta ve hatta bazı tekniklerle Atatürk’ün üstündeki kıyafetin uçuşmasından, kalınlığını bile tespit etmekle uğraşıyoruz çünkü eserde de aynı görseli yakalaması gerekiyor pantolonun ütüsüne varana kadar. Yoksa eser bizim istediğimiz gibi olmaz.”