Elektrikli araç devriminde gizlenen tehlike: Kimsenin fark etmediği kriz kapıda!

Elektrikli Araçların Yükselişi ve Lityum Eksikliği

Son birkaç yılda elektrikli araçlar büyük bir ivme kazandı. Sadece 2024 yılında 17 milyondan fazla elektrikli araç satıldı, bu da bir önceki yıla göre %25’lik bir artış anlamına geliyor. Uluslararası Enerji Ajansı’na göre, bu trend devam ederse 2030 yılında satılan her 10 otomobilden 4’ü elektrikli olacak.

Ancak bu hızlı geçişin altında sessizce büyüyen bir kriz var: lityum eksikliği.

PİL SAVAŞI BAŞLIYOR

EV pillerinde kullanılan lityuma olan talep hızla artarken, arz bu talebi karşılayabilir durumda olmayabilir.

Cell Reports Sustainability dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre, Çin, ABD ve Avrupa’nın 2030’a kadar lityum ihtiyaçlarını yerel kaynaklardan karşılayamayabileceği konusunda uyarıda bulunuluyor.

Çin’in talebi 1,3 milyon metrik tona ulaşırken, üretim 1,1 milyon ton seviyesinde kalabilir. Avrupa’nın talebi ise 792 bin ton iken üretim sadece 325 bin ton olabilir.

KÜRESEL REKABET KIZIŞIYOR

Şu anda dünya lityumunun yaklaşık %80’i üç ülkeden gelmektedir: Avustralya, Şili ve Arjantin.

Çin zaten bu pazarda güçlü bir konumda. Yapılan yeni analizlere göre, Çin’in lityum ithalatı %77 artarsa, ABD ve Avrupa’nın ithalatı ciddi şekilde azalmak zorunda kalabilir:

ABD %84

Avrupa %78 oranında azalabilir.

Bu durum, büyük bir küresel tedarik savaşı anlamına gelmektedir.

SORUN KAYNAKTA DEĞİL, ERİŞİMDE

Araştırmanın bir yazarı olan Dr. André Månberger, asıl sorunun yer altı rezervlerinde değil, bu rezervlerin zamanında çıkarılıp işlenmesinde olduğunu belirtiyor:

“Tedarik zincirlerinde çok fazla bağımlılık var, bu nedenle her şeyin değişmesi kolay değil.”

Endişe etmeye gerek yok, çünkü çözümler de aranıyor:

Lityum fiyatlarının yükselmesi, yeni madencilik yatırımlarını teşvik edebilir. Daha verimli pil teknolojileri (örneğin sodyum iyon piller) geliştikçe, lityuma olan bağımlılık azalabilir.

Ve belki de en önemlisi: geri dönüşüm.

İlk nesil elektrikli araçlar 2030’larda hurdaya çıktığında, pillerdeki lityum geri kazanılarak yeni üretime katkı sağlayabilir.

Månberger’in ifade ettiği gibi:

“Sorunları öngörmek kolaydır, ancak bu sorunları aşacak yeniliklerin ne olacağını tahmin etmek zordur.” Teknoloji tarihine bakıldığında, bu tür krizlerin genellikle inovasyonun itici gücü olduğu unutulmamalıdır.

Related Posts

Yapay zeka bu kişileri işsiz bıraktı

Yapay zekanın iş gücü üzerindeki etkisi giderek daha somut hale geliyor… İngiltere merkezli The Times gazetesinin aktardığına göre Kasım 2022’de ChatGPT’nin piyasaya sürülmesinden bu yana giriş seviyesi iş ilanları yaklaşık yüzde 32 oranında azaldı.

Doğa ve su sporlarını bir araya getirdiler

SUBÜ Dağcılık ve Doğa Sporları Topluluğu tarafından doğa ve su sporlarını bir araya getiren wakeboard etkinliği düzenlendi.

Çin, Ay mekiği Mıngcou’nun “sıfır irtifa kaçış uçuşu testini” yaptı

Çin’in, 2030 yılında başlamayı planladığı insanlı Ay görevlerinde kullanacağı personel taşıyıcı mekiğinin “sıfır irtifa kaçış uçuşu testini” yaptığı bildirildi.

Yıldırım’da yaz spor okulları başlıyor

Yıldırım Belediyesi, 4-14 yaş arası çocukla gençlerin fiziksel ve ruhsal gelişimi için yaz ayları boyunca 17 branşta yaz spor okulu düzenliyor.4 dönem halinde faaliyet gösterecek yaz spor okulu 23 Haziran’da başlıyor.

Kütahya Belediyespor’dan Milli Takıma gurur tablosu

Kütahya Belediyespor, tarihinde bir ilki gerçekleştirerek basketbol branşında Milli Takıma sporcu göndermenin gururunu yaşıyor. Kulüp bünyesinde yetişen genç ve yetenekli basketbolcu Zeki Akant, 3×3 U-23 Yaş Altı Türkiye Milli Takımı’na seçildi.

İran – İsrail savaşı nasıl sonuçlanır? Yapay zeka açıkladı

İsrail ve İran arasındaki doğrudan çatışmalar, yıllardır perde arkasında süren siber saldırılar, casus suikastlar ve vekil gruplar üzerinden yürüyen savaşların ardından ilk kez alenen sıcak çatışmaya dönüştü. Bu gelişmelerin ardından yedi gelişmiş yapay zekâ modeli, durumu analiz ederek olası senaryoları ortaya koydu.