Gürültü engelleyici kulaklıklar, uzun süreli kullanımda işitme sorunlarına yol açabilir

Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kulak Burun Boğaz (KBB) Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Yüksel Sarıcalı, gürültü engelleyici kulaklıkların sürekli kullanımının, beynin arka plandaki sesleri filtreleme yeteneğini zamanla köreltebileceğini belirtti.

Hastaneden yapılan açıklamaya göre, şehir hayatının gürültüsünden kaçmak ve odaklanmayı artırmak amacıyla tercih edilen gürültü engelleyici kulaklık, sağlık açısından çeşitli tehlikeler de barındırıyor.

Bu cihazların uzun süreli kullanımı durumunda işitme kaybı, işitsel işlemleme bozukluğu (APD) ve bilişsel gerileme riskinin artırabileceğine değinen uzmanlar, özellikle gençlerin sesleri algılama ve işleme becerilerinde gerileme olabileceği konusunda uyarıyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Dr. Öğr. Üyesi Yüksel Sarıcalı, işitmenin yalnızca kulaklarla ilgili olmadığını, beynin de aktif olarak sesleri ayırt edip işlediğini belirtti.

Sarıcalı, “İşitme kaybı olmasa bile, beynin sesleri ayırt etme ve işleme kapasitesi zamanla zayıflayabilir. Gürültü engelleyici kulaklıklar, beynin arka plandaki sesleri filtreleme yeteneğini zamanla köreltebilir.” değerlendirmesinde bulundu.

Özellikle gençlerin sürekli izole bir işitme ortamında kalmalarının, seslerin yönünü belirleme, kalabalık ortamlarda konuşmaları anlama ve odaklanma gibi problemlere yol açabileceğini vurgulayan Sarıcalı, bu durumun, uzun süre gürültü engelleyici kulaklık kullanımıyla ilişkili olabileceğini aktardı.

“ANLAMAKTA GÜÇLÜK ÇEKMESİNE YOL AÇAR”

Sarıcalı, beynin sesleri algılama ve işleme yeteneğindeki bozulmanın, APD adı verilen durumu tetikleyebileceğine değinerek, “APD, işitme testlerinde normal sonuçlar alınmasına rağmen, bireylerin konuşmaları anlamakta güçlük çekmesine yol açar. Bu bozukluk, beynin sesleri ayırt etme ve anlamlandırma kapasitesinin zayıflamasıyla ilgili.” ifadelerini kullandı.

APD’nin yalnızca işitme kaybıyla ilgili olmadığını, beynin sesleri işlemekte zorluk yaşayabileceğini aktaran Dr. Sarıcalı, gürültü engelleyici kulaklıkların, bireylerin çevresel sesleri algılama yeteneklerini olumsuz etkileyebileceğini bildirdi.

Sarıcalı, beynin doğuştan itibaren sürekli bir “ses bombardımanına” maruz kaldığını ve bu sesleri ayıklamayı öğrendiğini, gürültü engelleyici kulaklıkların sürekli kullanımı durumunda bu yeteneğin körelebileceğini vurguladı.

”İŞİTME SAĞLIĞINI KORUYACAK ALIŞKANLIKLAR GELİŞTİRİLMELİ”

Uzmanların, tamamen izole bir ses ortamında uzun süre kalma yerine doğal sesleri de deneyimlemenin işitme sağlığı açısından önemli olduğunu aktardığını kaydeden Sarıcalı, “Gürültü engelleyici kulaklıkların bilinçli bir şekilde kullanılması, çevresel seslere ara sıra maruz kalınması ve işitme sağlığını koruyacak alışkanlıklar geliştirilmesi, beynin sesleri işleme yeteneğini korumanın en iyi yolları arasında yer alıyor.” şeklinde görüş belirtti.

Related Posts

Bir seans bile risk taşıyor: “Solaryum deri kanseri riskini artırıyor!”

Bir seans bile risk taşıyor: “Solaryum deri kanseri riskini artırıyor!”

Uzmandan elektronik sigara uyarısı: Akciğer yetmezliği, solunum sıkıntısı ve ölümcül sonuçlara yol açabiliyor

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, elektronik sigaraların akciğer ve kalp sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekerek uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Akkoyunlu, “Elektronik sigaralar aslında en büyük problemlerden bir tanesi. Normal sigaranın etkilerini ve içeriklerini biliyoruz ancak elektronik sigaralar söz konusu olduğunda ciddi bir çeşitlilikle karşılaşıyoruz. İçerikleri konusunda net bilgiler olmaması ve yan etkilerinin tam olarak bilinmemesi bu cihazları daha da riskli hale getiriyor” dedi.

Küçük bedenlere büyük yoksulluk: Her 5 çocuktan biri büyüyemiyor!

Türk Pediatri Kongresi, bu yıl 60. kez pediatri camiasını bir araya getirdi. 2 binden fazla çocuk hekiminin katıldığı kongrede, farklı başlıklardaki oturumlarda 300’ün üzerinde konuşmacı ve başkan görev alarak kongreye doğrudan destek verdi.

Balık keyfiniz kabusa dönüşmesin! Bir lokması bile büyük risk taşıyabilir

Balık, yüksek biyolojik değere sahip proteinleri, omega-3 yağ asitleri (özellikle EPA ve DHA), D vitamini ve iyot gibi önemli mikro besinleri içeren değerli bir hayvansal besin kaynağıdır. Dyt. Beste Mum, ancak bazı bireylerde bağışıklık sistemi tarafından alerjen olarak tanımlanarak ciddi reaksiyonlara yol açabileceğini söyledi.

Şok diyet uyarısı: Hızlı kilo kaybı sağlığınızdan etmesin!

Yaz ayları yaklaşırken hızlı kilo verme isteği artıyor. Ancak uzmanlar, şok diyetlerin bağışıklık sisteminden kalp sağlığına kadar pek çok riski beraberinde getirdiğini vurguluyor.

Yurtdışı seyahatlerinde aşı ve sağlık danışmanlığı artık ücretsiz

Sağlık Bakanlığı’na bağlı Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü tarafından Türkiye genelinde faaliyet gösteren 56 Seyahat Sağlığı Merkezi’nde yurt dışına çıkan Türk vatandaşlarına gidecekleri ülkelerin sağlık risklerine yönelik ücretsiz olarak bireysel danışmanlık hizmeti sunuluyor.